Sayfalar

25 Aralık 2014 Perşembe

AFFETMEK ÖZGÜRLEŞTİRİR


Yaşam mücadelesi olarak adlandırdığımız HAYAT' a yüklediğimiz anlamlar var hepimizin. Yaşa uygun olarak da beklentiler, hayaller, arzular…
Bu hayaller içinde An’ da yaşamak zor ama güzelken, küçük ya da büyük anımsatıcılar vardır geçmişi önünüze seren. Gün gün, defa defa, ısrarla karşınıza çıkan…
Her biri sizin içinizde çözemediğiniz, bizim bitirilmemiş işler olarak adlandırdığımız kahramanlar, olaylar. 
Bazen hayaller vardır sizin olan, tam da sizin, ama yönünü sizin çizemediğiniz.
Sizin olsa bile, ona şeklini siz veremezsiniz de kırılırsınız, kırıldıkça da geçmişte sonlandıramadığınız anılarınız birikir. Yola devam etmek de gerekir zaman akarken. Bu yolda ruhun nane şekeri olarak adlandırdığım bir gücü de hatırlatmak isterim: Affetmek… Bu duyguyu başarıyla sonlandırmadan içiniz acıyacaktır, öfkeniz artacak, kalbiniz delik deşik olacak, üzüntüden yorulacaksınız belki de . Devamında affetikleriniz içinizden kopup gidecek, ruhunuz ferahlayacak. Zor ama sonu güzel bir süreç…
Siz söküp atmadıkça ya da atamadıkça içinizden, bitirmedikleriniz istemediğiniz anı olarak kalacak elinizde. Çünkü; bir şeyin ortaya çıkabilmesi, sahip olunuşuna bağlıdır.
Affetmek durumu sıfırlamak ya da yok saymak değildir, yaşanmışlığa rağmen sizi sıkıntıya uğratan duyguyu törpülemektir. Unutmak mümkün olmadan can yakan duyguların kontrolünü eline almaktır, affetmek. Çünkü; canınızı yakan yaşadığınız olumsuzluk mudur, yoksa ona ait duygunuzun şiddeti mi?
Affetmek kolay gelmez insana. Ancak; yaşananlar karşısında:“Bunu bana nasıl yaptı”, “Ben bunu hak etmiyorum”, “Neden ben?” …gibi sorularla BEN zamirini kullanarak kendi için kendinin değerini ortaya koyar.  O halde; affetmek için önce kendinizi düşünün.  Olaylara kızdıkça savaşa devam edeceksiniz: Olay ve sizin aranızdaki kavgaya… Hatırınıza geldiğinde geçmiş ve şimdiki değerliliğinizi, şu an sahip olduğunuz gücü, becerileri eşleştirin.
Kendi değerinizi düşünün. Siz değerliyken, kendiniz amaçlı ya da amaçsız olarak “Ben” sözcüğünü “Ben de varım” düşüncesini  dile getirirken öneminizi anımsayın öncelikle.
Düşünceler somuta geçmezse plan taslak halinde kalır. Bu yüzden eyleme geçin. “Neyi, kimi, niçin affediyorum?”  sorularını sorun kendinize.
Cevabı da yine kendiniz verin: Kimin için affediyorsun ?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder